Translate

5 Ağustos 2014 Salı

Mavera'ya Mektuplar - I


Penceresinden gözlerken sokakları, türlü anlara tanık olurdu Mavera.
O ki görünenin ötesindeki anlamları yüklerdi omuzlarına. O omuzlar ki sahiplenirdi tüm dertleri. Bir gün bile şikayet etmeden gülücük saçardı. O gülücük ki adının anlamını en iyi taşıyandı. O ad ki giyilen en güzel elbise. O elbise ki kefenden farksız. Öyle beyazlık, öyle saflık.
Fakat Mavera öğrenilecek ne çok şey vardı. Şairin dediği -incir kuşlarının bakışlarında- dahi ne anlamlar saklıydı. Tüm saflıkları, tüm duyguları anlatsan, hiç susmasan ne iyi olurdu. Bir şarkı dinletircesine bazen, öyle ahenk dolu. Adını anlat Mavera. Bu en güzel maceradır bana.
Anlat ve işle kalbe –öteki hayat- hangisi? Anlat Mavera; gürültüye set çeker gibi, tek bir sözle dağları deler gibi, sanki yıllarca susmaktan sıkılmış gibi anlat.
Kulağa okunan ilk ezanı anlat. Alnıma yazılanı anlat Mavera. Lakin susma. Harfleri öldürmek en büyük cinayettir bazen ve susmak en büyük ölüm.
Suçsuz gel Mavera. Hiçbir cinayete karışmadan, harflerin özgürlüğüyle gel. Düşüncelerini öldürmeden, aksine can verircesine gel.
Ve anlat Mavera. Pencerenden gözlerken sokakları, tanık olduğun anları anlat. Maskeleri bazen, ya da yitirilmişlikleri, insanların neler uğruna gözyaşı döktüklerini… Ya da boşver hepsini. Ölümü anlat yalnızca, adını tanısam yeter bana.
Mavera, bu ilk mektuptur benden sana. 
Anlat Mavera… 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder